Mevlevilik Nedir? Mevlevilik Hakkında Merak Edilenler
Tüm dünyanın kendisinden saygıyla söz ettiği Mevlana’nın öğütleri yüzyıllar boyunca nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar ulaşıyor. Kainatı kucaklayan ve tesiri altına alan tüm zamanlara ait felsefi görüşü onu ölümsüz addediyor. Özellikle Mesnevi adlı eseri dünyada çok satan kitaplar listesinin en üstlerinde bulunuyor, birçok ulus kendisini saygıyla anıyor. Mevlana'nın vefatından sonra felsefesini gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurulan Mevlevilik hakkında merak ettiklerinizi sizin için araştırdık…
Mevlana Kimdir?
Mevlana Muhammed Mustafa Celaleddin-i Rumi, 1207 yılında Afganistan’ın Belh şehrinde doğar. Şair, sufî, âlim, mutasavvıf ve ilahiyatçı kimliklerine sahip olan Mevlana, paylaştığı felsefesi ile yalnızca bir ulusu bir dönemin değil; tüm dünyayı etkilemiş ve eserleri günümüzde de en çok okunanlar arasında yer alıyor. Eserlerinin yanı sıra manevi mirası da yedi yüz yılı aşkın süredir Türkler, Rumlar, Orta Asyalılar, Güney Asyalılar, İranlılar, Tacikler ve daha birçok ulus tarafından saygıyla korunuyor.
İlgili içerik: Zamanının Ötesinde Bir Âlim: Mevlana’nın Hayatı, Eserleri ve Sözleri
Mevlevilik Nedir?
Mevlana Celaleddin Rumi tüm hayatını ilahi aşkı aramaya, hoşgörüye, insan sevgisine adamış bir düşünce insanıdır. Yakın çevresi ile bulunduğu sohbetler aman içinde kulaktan kulağa yayılarak geniş kesimlere ulaşmaya başlar. Şunu belirtmek gerekir ki Mevlana’nın yaşadığı dönemde Mevlevilik kavramı henüz söz konusu değildi; Mevlana’nın vefatından sonra onun öğretilerini ve hoşgörüsünü gelecek nesillere aktarmak üzere kuruldu. Zamanla birlikte bir tören özelliği kazanan bu toplantılar da belirli görüş ve düşünce ilkeleri ile birlikte kendine has kurallara sahip oldu.
Mevlevilik Nasıl Ortaya Çıktı?
Mevlana’nın vefatından sonra hem öğrencisi hem de Mesnevi’nin yazılmasında yardımcı olan Hüsameddin Çelebi, topluluğun dağılmamasını sağladı. Yine onun döneminde Mevlana’nın kabri üzerine türbe yapılması sağlandı ayrıca Mesnevi’nin okunması ve sema gösterileri için özel alanlar hazırlandı. Hüsameddin Çelebi’nin ölümünün ardındansa yerine Mevlana’nın oğlu Sultan Veled geçti. Kendisinin Mevlevilik tarikatının kurucusu konumunda olduğunu söyleyebiliriz. Sultan Veled’in döneminde tarikat merkezi inşa edilmesinin yanı sıra Mevlevi tekkelerinde uygulanacak kurallar da belirlendi. Sultan Veled’in ardındansa oğlu Ulu Arif Çelebi yerine geçti. O da Mevleviliğin daha geniş alanlara yayılmasında büyük rol oynadı.
Mevlevilik Nasıl Gelişti?
Mevlana Celaleddin Rumi’nin tüm dünyayı saran hoşgörü temelli bakış açısı Konya’da gelişip, Anadolu Beylikler dönemi ve ardından 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu süresinde toplumu en çok etkileyen tarikatlardan birisi olur. Mevlevi dergahının merkezi Konya olmak üzere kısa süre içinde Anadolu ve diğer İslam ülkelerinde de kabul görür ve yaygınlaşır. Birçok noktada Mevlevi tekkeleri kurulur. Özellikle Osmanlı Devleti’nin kurulmasından sonra toplum içindeki etkinliğini sürdüren Mevlevilik, musiki, şiir ve semaya dayandırdığı yaklaşımıyla Osmanlı şehirlerinde her zaman destekleyici bulur. Diğer yandan Mevlevi şeyleri de siyasetten daima uzak kalırlar. Osmanlı’nın fethettiği her yeni bölgede Türk kültürünü taşıyan birer elçi görevi görerek zamanla Mısır, Azerbaycan, Irak, Suriye ve Avrupa içlerine kadar Mevlevi zaviyeleri açarlar.
Mevlevilik Felsefesi
Mevlana’nın benimsediği ve yaydığı tasavvufi inancına göre bireysel ihtiraslardan tamamıyla arınmalı ve fani hayattaki maddeciliğin insan ilişkilerinde en zararlı öğedir. Mevlana’nın temel öğretisi hümanizmdir ve hayat boyu en önemli olan şey ‘insanca hareket etme’ halidir. Miras bıraktığı tüm eserlerinde insanı sevmenin tüm evreni sevmekle eş değer olduğunu söyler. Mevlana’nın yaşamının ardından ilmini yaymak amacıyla ortaya çıkan Mevlevilik de insan odaklı bir bakış açısına sahiptir ve hoşgörüye, güzele odaklıdır; affetmenin önemini vurgular. Diğer yandan İslam felsefesi olarak gösterilen tasavvufta Mevleviliğin büyük bir payı bulunur.
Mevlevilik ve Sanat İlişkisi
Mevlevi dergahlarında, Mevlana’nın felsefi görüşü musiki, sema ve şiire dayandırılarak aktarılıyordu. Bu dergahların faaliyette oldukları süre boyunca onların birer edebiyat okulu, güzel sanatlar akademisi ve konservatuvar olarak da görev yaptıkları söylenebilir. Bu durumun doğal bir sonucu olarak Mevlevihanelerde birçok sanatçı yetişmiştir. Bu isimler arasında Türk bestekarlardan Itrî, Zekai Dede ve Hamamizâde İsmail Dede Efendi; divan edebiyatının en önemli temsilcilerinden Şeyh Galib gibi isimler gösterilebilir.
Mevlevilik Ritüelleri
Mevleviliğin zamanla kendini bularak oturmuş bir kural sistemi bulunuyor. Bunlardan bazılarından söz edecek olursak ilk olarak kainattaki tüm varlıkların Allah’ın birer parçası olduğu kabul edilerek her birine değer verildiğini söyleyebiliriz. Yemeğe kaşığı öperek başlarlar, sırtlarına giyecekleri yeleği de öperek giyerler. Şayet ortak bir tabaktan yemek yeniliyorsa kaşığın bir tarafı ile yemek alınırken diğer tarafı ile yemek yenir. Yani kaşığın ağza değen kısmının yemeğe temas etmemesi sağlanır.
Mevlana’nın Unutulmaz 5 Sözü
- Unutmayın dünyada yaşamıyorsunuz, dünyadan geçiyorsunuz.
- Kusur arıyorsan tüm aynalar senin.
- İnsanlar seni yanlış anladığında dert etme. Duydukları senin sesin, fakat aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir.
- Kısmet etmiş ise Mevla; el getirir, yel getirir, sel getirir. Kısmet etmez ise Mevla; el götürür, yel götürür, sel götürür.
- Biliyorum Rabbim, ben sana eğildikçe sen beni doğrultuyorsun.