
Avrupa'nın Kaplıca Rotaları: Kaplıca Tatili Yapmak İçin En İyi 9 Yer
Kendinizi yenilemenin en keyifli yollarından birisi kuşkusuz kaplıca tatilleri! 19. yüzyılla birlikte popülerliği artan Avrupa’nın termal sularıyla ünlü kasabaları, günümüzde birer cazibeli Spa merkezine dönüşmüş durumda. Haydi gelin, hem bedene hem de ruha sağlık katan bu şifa noktalarını yakından inceleyelim…
1- Karlovy Vary / Çek Cumhuriyeti
Karl’ın banyoları anlamına gelen bu kaplıca harikası, Prag’a karayolu ile yaklaşık 2 buçuk saatlik mesafede konumlanıyor. Bu kaplıcaların bulunması da bir efsaneye dayanıyor, bu hikayeye göre tarihler 1350’yi gösterdiğinde IV. Karl’ın av köpeklerinden birisi bir sıcak su pınarına düşer ve böylelikle şifalı sular keşfedilmiş olur. 19. yüzyıl başından itibaren zengin aristokratların sıkça ziyaretleri ile gün geçtikçe ünlenen kent zamanla Art Nouveau tarzında park, ev, otel ve diğer yaşam alanları donatılmaya başlar. Günümüzde halen ortaçağ şehir dokusunun hakim olduğu kent kaplıcalarının yanı sıra porselenleri, ağrılara iyi geldiği söylenen tarçınlı likörü ve cam işleriyle ünlü.
2- Széchenyi, Budapeşte / Macaristan
Günümüzde Spa’lar kenti olarak seslendirilen Budapeşte’deki kaplıcaların 16. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma olduğunu biliyor muydunuz? Halen dünyanın her yanından gelen ziyaretçilerine şifa dağıtan Széchenyi, oldukça geniş bir konsepte sahip. 10 sauna, buhar odaları ve 18 farklı havuza sahip olan bu kaplıca, kentin Peşte bölgesinde bulunuyor. En son 1999 yılında tamamladığı rekonstrüksiyonun ardından çok daha hijyenik koşullarda hizmet sunuyor.
3- Baden Baden / Almanya
Göz alıcı bir ihtişama sahip olan Baden Baden, güney Almanya bölgesinde nehir kıyısında bulunan küçük bir kasaba. Dünyanın en güzel termal noktalarından birisi olarak gösterilen Baden, Roma döneminden beri bilinse de 12 ve 18. yüzyılları arasında Baden Beyleri’nin evi olarak kullanılır. Kaplıcaları yeniden gündeme geldiğinde kral ve kraliçelerin sıklıkla uğradığı bir nokta haline gelir. Günümüzde de dünyanın en iyi kaplıcalarından birisi olarak gösterilen Baden Baden, kaplıca kompleksi olmasının yanı sıra sanat ve mimarisi ile de güncelliğini koruyor.
4- Bath / İngiltere
İngiltere’nin tek doğal sıcak su kaynağı olan Bath aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Keşfi ise M.Ö 863’e kadar dayanıyor. İngiliz Prensi Bladud döneminden beri aktif olan Bath’ten tarih boyunca Keltlerden Saksonlara kadar birçok medeniyetin yararlandı. Sit alanı olarak korunan bölge tarihi öneminin yanı sıra romantik bir spa deneyimi de sunuyor. Roma hamamı türünde olan Thermae Bath Spa’da bitkisel buhar odaları ile birlikte dört termal banyoya sahip. Bu banyolardan birisi olan çatı katındaki açık hava havuzu da Bath Manastırı manzaralı. Şifalı sularda yorgunluğunuzu atarken görsel şölen izlemeniz termal suların etkisini daha da artıracaktır.
5- Blue Lagoon / İzlanda
Soğuğu dillere destan olan İzlanda’nın Grindavik Koyu’nda bulunan Blue Lagoon’u bu ülkeye dair akla gelen ilk şeylerden birisi. Dondurucu soğuğun ortasında ısının 40 dereceyi bulduğu jeotermal su tam bir şifa destinasyonu! Blue Lagoon’un sahip olduğu su yüksek miktarda sülfür ve silis içeriyor bu da cilt hastalıklarına karşı tedaviyi destekleyici etkiye sahip. İşletmede temizliğe ve hijyene oldukça dikkat ediliyor; konuklar göle girmeden önce ve çıkışında duş almalı, dezenfekte havuzundan geçmeli. Blue Lagoon hem doğal yapısı hem de iyileştirici etkisiyle dikkatinizi bir hayli çekecek.
6- Montecatini Terme, Toskana / İtalya
İtalya’nın Toskana Bölgesi tarihi, kültür mirası ve manzaraları ile tüm dünyanın merceği altında. Montecatini Terme ise Toskana’nın şifa kaynağı bir termal tatil kasabası. Volkanik kaynaktan gelen termal sularla birlikte içilebilir mineral suların olduğu kaynakların da bulunduğu bölge uzun yıllardır yoğun ziyaretçi alıyor. Montecatini Terme’de termal su banyolarının yanı sıra spa hizmetleri de bulunuyor. Bölgenin suları tuz oranına göre hafif, orta, orta kuvvetli ve kuvvetli olarak dört farklı kategoriye ayrılıyor.
7- Therme Vals / İsviçre
İsviçre’nin mükemmel manzaraya sahip Alpler bölgesinde konumlanan Vals kasabası Zürih’e ise yaklaşık 200 km uzaklıkta bulunuyor. Burada yer alan spa kompleksi ve otel ise eserleri ile ünü tüm dünyaya yayılan İsviçreli mimar Peter Zumthor’un imzasını taşıyor. Therme Vals’in suları kalsiyum sülfat ve sodyum bikarbonat bakımından oldukça zengin. Şifalı suların doldurduğu açık havuzların kış aylarında sıcaklığı 36 dereceyi bulurken ve kapalı havuzun sıcaklığı ise 32 derece kadar.
8- Pamukkale, Denizli / Türkiye
Olağanüstü bir güzelliğe sahip olan Pamukkale, dağ yamacına katman katman serilen kar beyazı şifa dolu traverten banyoları ile dünyadaki diğer termal merkezlerden çok daha farklı özelliklere sahip. Şehir merkezine yaklaşık 20 kilometre mesafede bulunan travertenlerin nü tarih sahnesine oldukça erken inmiş. Pamukkale’nin sıcacık termal sularının şifalı gücü M.Ö 2. yüzyıldan beri biliniyor. Öyle ki dönemin Bergama kralı bu bölgede Hierapolis termal tatil beldesini oluşturur. Antik çağdan kalan hamam, tapınak ve daha birçok tarihi kalıntılar günümüzde bile görülebilir.
İlgili içerik: Pamukkale Travertenleri: Narin ve Beyaz Güzellik
9- Bains Romains de Dorres, Pireneler / Fransa
İspanya sınırına oldukça yakın konumlanan Bains de Dorres de Roma dönemine kadar uzanan tarihiyle oldukça uzun süredir şifalı sularıyla hizmet sunuyor. Pireneler’in mükemmel manzarasına sahip olan bu kaplıca, 1450 metre yükseklikte. Kükürtlü sularıyla yenileyici güce sahip olan Bains de Dorres’te suyun sıcaklığı 37 ila 40 derece arasındadır.
Yorum Yap