
Görsel İçerik Üreticisi Uğur Talaş ile Seyahat ve Fotoğraf Üzerine Keyifli Bir Röportaj
Seyahat etmek kimileri için bir tutkudan çok daha fazlasıdır. Ne amaçla geziliyor olursa olsun seyahat etmenin insana kattığı değer tartışılmaz. HIS Travel içerik ekibi olarak seyahat sevgisini ileri taşıyarak takipçilerine ilham veren gezginlerle röportaj serisi hazırlamaya başladık. Gezgin röportajları bölümümüzün ilk röportajını da Görsel İçerik Üreticisi Uğur Talaş ile gerçekleştirdik. Sosyal medya hesaplarında paylaştığı birbirinden güzel fotoğraflarıyla takipçilerine keşfetme duygusunu aşılayan Uğur Talaş’ı gelin daha yakından tanıyalım.
HIS Travel: Önce bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? Uğur Talaş kimdir, neler yapar?
Uğur Talaş: Evet, ben Uğur. Kocaeli’de büyüdüm. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi İİBF İktisat bölümünden mezun oldum. Mezuniyetten sonra alanımla ilgili bir işe, kariyer yapma amacıyla, başladım. Fakat bir süre sonra hobilerimin, yani seyahat ile seyahat ve mimari fotoğrafçılığın, hayatımda daha fazla yer kaplamasıyla birlikte bu alana yöneldim. Instagram’da seyahat ve mimari fotoğrafçılık üzerine içerik üreticiliği ve freelancer dediğimiz ve yemek-restoran, sağlık sektörlerinde ve portre gibi farklı alanlarda serbest fotoğrafçılık yapıyorum.
HIS Travel: Seyahat ne zamandan beri hayatınızın bir parçası oldu?
Uğur Talaş: Seyahat, lise ve üniversite yılları arasında hayatıma girdi. O zamanlar daha küçük çaplı seyahatler yapıyordum. Yaşımın, bütçemin ve o dönemin bilgisi dahilinde sadece çevre yerlere gidebiliyordum. Yaşım ilerledikçe daha uzaklara açılmaya başladım. Karşıma çıkan her imkanı seyahatle değerlendiriyordum. O günlerden sonra artık hayatımın bir parçası oldu ve şu anda en ufak durumu bile seyahate çeviriyorum.
HIS Travel: Seyahat fotoğrafçılığına ilk adımınızı nasıl attınız?
Uğur Talaş: Felsefik olarak yaklaşıp bu anları kaydetmeyenleri bir yana koyarak söylüyorum seyahat fotoğrafçılığı bana göre seyahatin vazgeçilmez bir parçasıdır. Gidilen, gezip görülen yerleri kaydetme arzusu ve bunun zaman içinde gelişmesi beni seyahat fotoğrafçılığına itti. Böyle gelişti. Hatta bir süre sonra fotoğraf için seyahat etmeye başladım. Artık günümüzde bir seyahat planı yaparken gün içine belli saatleri kesinlikle fotoğraf çekmeye ayırıyorum.
HIS Travel: Fotoğraf tarzınızı nasıl tanımlarsınız ve yaratıcı ilhamınızı nereden alıyorsunuz?
Uğur Talaş: Temel olarak çektiğim iki alan seyahat fotoğrafları ve mimari fotoğraflar. Fotoğraf tarzım ise günün en sihirli, en büyülü iki anından biri olan günbatımı sonrası şehrin ışıklarının yanması ile birlikte ortaya çıkan görsel şöleni harika, tarihi ve modern binalarla süslemek. İlhamım ise öncelikle İstanbul’dan ve tabii ki sosyal medyada bunu çok iyi yapan kişilerden geliyor.
HIS Travel: Instagram başta olmak üzere sosyal medyanın görsel dünyası sizin dünyanızın neresinde?
Uğur Talaş: Sosyal medyanın görsel dünyası benim dünyamın büyük çoğunluğunda. Bu bir bağımlılıktan çok severek, ilgiyle, isteyerek seçtiğim bir durum. Bu görsel dünyada sürekli olarak harika, ilham veren, güzel bir his katan içerikler görmek ve kendi içeriklerimi başka insanlarla paylaşmak hayatımın büyük bir bölümünü kaplıyor. Toplumlarda sosyal medya ile bu kadar çok iç içe olmak kötü bir bağımlılık olarak görülse de ben buradan son derecede fayda sağlamaya bakıyorum.
HIS Travel: Profilinizde ağırlıklı olarak İstanbul fotoğrafları yer alıyor. İstanbul’da sevdiğiniz fotoğraf konumları nereleri?
Uğur Talaş: Severek fotoğraf çektiğim, içerik ürettiğim yerlerin başında Beyoğlu yer alıyor. Özellikle Taksim, Karaköy, İstiklal Caddesi ve civarı, Çukurcuma, Cihangir dediğimiz yerlerde çok büyük keyifle çekimler yapıyorum. Buralarda bulunan tarihi yapılar, harika sokaklar sayesinde yeni içerikler üretmek benim için çok kolay oluyor. Çünkü çok fazla harika mimari, detay var ve fotoğraf bu mimarilerle, bu detaylarla insanlar arasında bağ kuran bir sanat diye düşünüyorum.
HIS Travel: Türkiye'de “Bir kez daha fotoğrafını çeksem hiç fena olmaz!” dediğiniz destinasyonlar neresi?
Uğur Talaş: Tabii ki daha önce gittiğim her yerin fotoğraflarını tekrar tekrar çekmek isterim fakat Kapadokya’da bir kez hatta birkaç kez daha fotoğraf çeksem hiç fena olmaz. Çünkü orası da insanı insandan alan, masalsı bir yer. Özellikle sabah gün doğmadan önce, balonların havaya yükseldiği anlar, o atmosfer insana başka bir dünyadayım hissi veriyor. Yılın 365 günü fotoğraf çeksem yine de doymam ve yetmez gibi hissediyorum. Şu anda bile aklımın bir ucunda Kapadokya’ya gidip fotoğraf çekme fikri bulunuyor.
HIS Travel: Bir gün mutlaka burada fotoğraf çekeceğim dediğiniz ülkeler ya da şehirler var mı?
Uğur Talaş: Evet çok çok var. Özellikle New York, Londra, Roma, Tokyo, Paris gibi büyükşehirler. Ayrıca Avrupa mimarisi gözüme çok nefis geldiği için neredeyse tüm büyük şehirlerinde fotoğraflar çekmek isterim. Hatta bazen bazı zamanlar başka şehirlerde çekilen fotoğraflara bakıp, haritada gezip nereyi nasıl fotoğraflayabilirim gibi ufak planlar yapıyorum. Fakat net bir cevap olarak bir gün mutlaka Roma’da fotoğraf çekeceğim.
HIS Travel: Çekim planınızda yakın tarihte neresi var?
Uğur Talaş: Şu anda aklımda üç yer var: Gaziantep, Ayvalık ve Eskişehir. Buralara en kısa zamanda gidip kendi açımdan, gözümden kayda almak istiyorum.
HIS Travel: Son olarak sizi seyahatleriniz sırasında etkileyen, eğer yolda olmasaydınız deneyimleme fırsatı bulamayacağın bir anınız oldu mu?
Uğur Talaş: Birçok oluyor fakat aklıma ilk geleni anlatmak isterim. Budapeşte iken öyle bir an denk geldi ve bir Macar aileyi yeni doğan çocuklarından dolayı ziyaret etme şansım olmuştu. Bu sayede Budapeşte’de bir banliyö mahallesinde yaşayan Macar bir ailenin hayatlarını gözlemledim. Bebeklerine olan davranışlarını, biz misafirlere olan yaklaşımlarını, kültürlerini, ev düzenlerini görebilmek bana güzel bir deneyim kazandırdı, güzel anılar bıraktı. Seyahate çıkmasaydım böyle bir anda bulunmam mümkün değildi.
Yorum Yap