İstanbul’a Yakın Yerler: Trilye Rotası

Trilye, İstanbul’a yakın konumu, denize paralel sokakları ve cumbalı evleriyle son yılların en çok ziyaret edilen yerleşim yerlerinden biri. Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı bu şirin kasaba, oldukça eski bir tarihi geçmişe sahip. Trilye, büyükşehirlerin keşmekeşinden kaçıp asırlık çınarların, zeytin ağaçlarının ve ahşap evlerin arasında tarihi keşfetmek isteyenler için muhteşem bir adres. Gelin hep birlikte ziyaretçilerine samimiyetle kucak açan bu sahil kasabasını daha yakından tanıyalım.

Trilye Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Trilye’ye adım attığınızda burada Trilye ile beraber Zeytinbağı ismini de çok sık görürsünüz. Aslında bu iki isim de aynı yer için kullanılıyor. Osmanlı döneminde bir Rum kasabası olan Trilye’nin, Yunanistan ve Türkiye arasındaki mübadele anlaşmasından sonra sosyal ve kültürel yapısı tamamen değişmiş. Bölgede Türk nüfusun artmasıyla birlikte Trilye’ye Türkçe bir isim verilmek isteniyor. Bu nedenle kasabanın adı 1963 yılında “Zeytinbağı” olarak değiştiriliyor. Fakat yerel halkın bu ismi benimseyememesi sonucu 2011 yılında kasabanın ismi tekrar Trilye olarak değiştiriliyor. Kasabanın isminde de anlaşılacağı gibi ipekçilik ve zeytincilik Trilye’nin en önemli geçim kaynakları arasında yer alıyor. Son yıllarda turizmin hareketlenmesiyle hizmet sektörü de gelişmeye başlamış durumda. Yemyeşil doğanın ve masmavi denizin kucakladığı Trilye’de gezilecek çok yer, tadılacak çok lezzet var. Otel ve restoranların makul olduğu kasaba, tüm ihtiyaçlarınıza cevap verecek bir alt yapıya sahip.

Trilye’de Gezilecek Yerler

• Çamlı Kahve: Trilye gezisine başlamak için en ideal noktalardan biri. Günümüzde kahvaltısıyla meşhur olan Çamlı Kahve tüm bölgeye hâkim bir falez üzerinde yer alıyor. Çamlı Kahve’nin özellikle İstanbul ve çevre illerden kahvaltı kaçamağına gelen çok fazla ziyaretçisi bulunuyor.
• Taş Mektep: Trilye’nin en meşhur yapılarından Taş Mektep, 1909 yılında Neo Klasik tarzda inşa edilmiş. Kurulduğu ilk yıllar papaz okulu olarak hizmet veren bu bina daha sonra öksüz ve yetim çocuklar için yatılı bir okula dönüştürülmüş. Tüm ihtişamına rağmen yalnızlığa terk edilen bu okulun restore edilerek müzeye dönüştürülmesi planlanıyor. 
• Dündar Evi (Yuannes Kilisesi): Burası 19. yüzyılda inşa edilmiş Bizans mimarisini yansıtan bir Rum kilisesi. Mübadeleden sonra Yuannes Kilisesi’ni Rum bir iş adamı satın alıp otel olarak işletmek istemiş. Fakat tarihi yapının otel olmasına pek sıcak bakılmadığı için iş adamı burayı istediği gibi kullanamamış. Günümüzde atıl durumda olan bu yapı, fotoğraf severlerin Trilye’de en fazla uğradığı noktalardan biri. 
• Fatih Camii (Aya Todori Kilisesi): Trilye’nin eski sakinlerinden kalan Aya Todori Kilisesi’nin yedinci yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. 16. yüzyılda bölgenin Osmanlı egemenliğine girmesinden sonra üzerine kubbe ve minare eklenerek camiye dönüştürülüyor. Fatih Camii’nin bulunduğu bölge İznik Konsilin’den aforoz edilen üç rahibin ilk geldiği yer olması sebebiyle Hristiyanlık için hala çok önemli bir nokta.
• Kemerli Kilise: Kemerli Kilise diğer bir adıyla Panagia Pontobasilissa Kilisesi, tarihte duvarlarına fresk yapılan ilk mabet olarak biliniyor. Günümüze ulaşan bazı el yazması eserlerde bu kilisenin Hz. Meryem’e adandığı bilgisi bulunuyor. 
• Atatürk Meydanı ve Yat Limanı: Belediye binasının bulunduğu meydandan sahile doğru inen cadde Trilye’nin en hareketli yeri. Burada kısa bir kahve molası verebilir, sahilde yürüyüş yapabilir, yöresel ürünlerin satıldığı dükkanları gezebilirsiniz. 
• Trilye Çarşısı: Rengarenk dış cephesiyle fotoğraf tutkunlarının gözdesi olan bu çarşının tezgahlarında, hediyelik eşyalardan yöresel tatlara muhteşem kokulu çiçek kolonyalarından sabunlara kadar pek çok ürün bulmanız mümkün.

Trilye’de Neler Yapılır?

Trilye’nin kendine hayran bırakan her bir sokağında tarihe tanıklık etmiş bir yapıyla karşılaşmanız mümkün. Çoğunluğu iki ya da üç katlı olarak inşa edilmiş bu yapıların neredeyse tamamı Rum-Bizans mimarisini yansıtır. 1. derece sit alanı ilan edilen kasabanın her köşesinde kilise, cami ve çeşme bulunuyor. Sabah kahvaltısının ardından Trilye’nin sokaklarında fotoğraf turuna çıktıktan sonra sahilde yürüyüş yapabilir, hediyelik eşyalarınızı alabilir ve günü sonlandırabilirsiniz. Ancak Trilye tatilinizi yaz aylarına denk getirirseniz, kasabayı gezdikten sonra tertemiz denizin de tadını çıkarabilirsiniz. 

Trilye’de Neler Yenir?

Trilye, tarih boyunca barbun balıklarıyla adından söz ettiren bir yerleşim yeri. Hatta bir rivayete göre Trilye’nin ismi Rumca barbun balığı anlamına gelen “trigliya”dan gelirmiş. Bu nedenle Trilye’de yapacağınız en güzel şey yat limanında sıralanan balık restoranlarında akşam yemeği yemek. Buradaki restoranların sadece lezzetli balıklarıyla değil bütçe dostu olmasıyla da gönüllerinizi fethedeceğinden eminiz. Aynı zamanda yemekten sonra ikram edilen Türk kahvesinin yanında cevizli ayva tatlısı ve leblebi tozundan yapılmış Talkan kurabiyesini de kesinlikle denemelisiniz.