
Marmaris ve Çevresindeki Antik Kentler
Masmavi koyları, yemyeşil doğası, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış zengin kültürüyle her yönden oldukça zengin olan Marmaris aynı zamanda geniş bir tarihe de sahip. Geçmişte birçok liman ve askeri kentlere ev sahipliği yapmış olan bölgede bu durumun doğal bir getirisi olarak çok sayıda tarihi yapı bulunuyor. Günümüzde kalıntıları bulunan ve ziyarete açık olan antik kentleri siz de Marmaris gezinizde keşfedebilirsiniz. Haydi gelin, bu antik kentleri yakından inceleyelim…
İlginizi çekebilir: Marmaris’te Yer Alan Kamp Alanları
Amos Antik Kenti
M.Ö. 3. yüzyıldan günümüze ulaşan Amos Antik Kenti, Turunç’un yakınındaki Kumlubük Koyu’nun yakınındaki tepe üzerinde konumlanıyor. Bu antik kentten günümüze tiyatro, tapınak ve heykel kaidelerinin kaldığını söyleyebiliriz. Kalıntılara ulaşmak için öncelikle 178 basamaktan oluşan bir merdiveni tırmanmalısınız. Zirveye ulaştığınızda hem Amos’un tarihi ruhunu hissedecek hem de müthiş bir Marmaris manzarası ile karşılaşacaksınız.
Bybassos Antik Kenti
Arkaik ve Klasik dönemde liman olarak kullanılan Bybassos Antik Kenti’nin günümüze ulaşan kalıntıları orman içindeki arazide dağınık bir şekilde görülebiliyor. Konum olarak ise Karacasöğüt Köyü’nün yaklaşık 2 kilometre güneydoğusu ve Altınsivrisi tepesi olarak paylaşabiliriz. Tepeye doğru çıkarken kent nekropolisi, sur kalıntıları, sarnıç ve kaya mezarlarını göreceksiniz. Hemithea Tapınağı ise bu antik kentte mutlaka görmenizi önereceğimiz tarihi eserlerden birisi.
Erine Antik Kenti
Marmaris-Datça yolunun 20 kilometre kadar içinde konumlanan Erine Antik Kenti’nden günümüze çok fazla eser kalmamış olsa da Helenistik ve Antik döneme ait izleri görebilirsiniz. Halen arkeologların yoğun çalışmalar yaptığı bir alan olan Erine Antik Kenti’nin ismi St. İrene Kilisesi’nden geliyor. Marmaris’in antik kentlerini ziyaret etmeyi düşünüyorsanız Erine Antik Kenti’ni de mutlaka listenize eklemenizi öneririz.
Hydas Antik Kenti
Marmaris şehir merkezine 35 kilometre uzaklıktaki Turgut Köyü sınırında konumlanan Hydas Antik Kenti’nin geçmişi M.Ö 4 ve 3. yüzyıla kadar dayanıyor. Kendine has mimarisinin örneklerinden olan piramit şeklindeki mezarları ve kale kalıntıları ile oldukça ilgi çekici bu antik kentte Hydas’a ait 3 kale kalıntısı bulunuyor. 2005 yılına kadar arkeolojik kazı ve çalışmalarının devam ettiği bölge ziyaretçilerini bekliyor.
Kasara Antik Kenti
Datça-Marmaris arasında yer alan doğa harikası Bozburun Yarımadası aynı zamanda oldukça zengin bir geçmişe de sahip. Kasara Antik Kenti de bu bölgede yer alan şehirlerden birisi. Kentin isminin Karya dilindeki karşılığı ise Büyük Güzel Köy anlamına geliyor. Ancak günümüzde antik kentte gerekli kadar tarihi araştırma ve çalışma yapılmadığından birkaç duvar anıtı dışında tarihi bilgi bulunmuyor.
Kastabos Antik Kenti
Hisarönü Köyü’nün güneyinde konumlanan Eren Dağı üzerinde bulunan Kastabos Antik Kenti aynı zamanda bir tapınak kenti olarak da biliniyor. Çokça mezar ve tapınak kalıntılarının yer aldığı bölgede antik çağın tüm etkilerini görebilmek mümkün. Bybassos Antik Kenti ile aralarında 2 kilometre bulunan antik kent günümüzde Gavur Pazarı ya da Pazarcık olarak da seslendiriliyor. Aynı isimle Kapadokya ve Kilikya’da da antik kentler bulunduğunu söylemeliyiz bu nedenle hangisinden söz edildiğinden emin olabilmek için mutlaka konum paylaşmanızı öneririz. Kastabos’un büyüleyici bir manzaraya sahip olduğunu da eklemeliyiz.
Kedrai Antik Kenti
Ülkemizin en güzel noktalarından birisi olan Gökova Körfezi’ndeki Sedir Adası, Kedrai Antik Kenti ve Kleopatra Plajı ile ön plana çıkıyor. Kentin ismi Kedrai, sedir ağacı anlamına geliyor ve burası faaliyet gösterdiği dönemde surlarla çevrilmiş olan bir savaş kentiydi. Geçmişi M.Ö. 6. yüzyıla kadar dayanan kentin günümüze ulaşan eserleri arasında dor düzeninde inşa edilen Apollon Tapınağı’nın temelinde kullanılan taşlar, agora, kent akropolü, tiyatro çeşitli ve yapı kalıntıları kalmış durumda. Burası güçlü tarihi geçmişinin yanı sıra harika doğası ile de ziyaretçilerini büyülüyor.
Knidos Antik Kenti
Datça şehir merkezine yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta bulunan Knidos Antik Kenti’nin geçmişi M.Ö 2000’li yıllara kadar uzanıyor. Dünyanın en güzel kadın heykeli olan Afrodit Heykeli başta olmak üzere birçok özel eserin kalıntılarına sahip olan antik şehir, döneminde bölgenin en önemli yaşam ve ticaret merkezi olarak gösteriliyordu. Günümüze uzandığımızda ne yazık ki birçok eser yağmalanmış ya da çalınmış olduğundan şehirden geriye pek fazla kalıntı ulaşmış değil. Ancak eşsiz manzarası ve günümüzde kadar gelen tarihi eserleri ile Marmaris’te mutlaka görülmesi gereken antik kentlerden birisi olarak gösterebiliriz.
Loryma Antik Kenti
Bozuk Koyu’nda yer alan Loryma Antik Kenti, Marmaris’te görmenizi önerdiğimiz antik kentlerden birisi. Konumu nedeniyle döneminde stratejik öneme sahip olan Loryma’nın ne yazık ki ne zaman ve kim tarafından kurulduğuna dair net bilgi bulunmuyor. Günümüze ulaşan kalıntılar arasında en etkileyici olanı ise Burunbaşı üzerinde bulunan kale yapısı. Tepeye tırmanmayı düşünüyorsanız sizi zorlu bir yolculuğun beklediğini söylememiz gerek. Loryma’nın bulunduğu koy merkeze uzak bir noktada olduğundan temiz kalabilmeyi başarmış durumda. Burayı ziyaret ettiğinizde hem önemli bir antik kenti keşfetmiş olacak hem de harika bir koyda kulaç atabileceksiniz.
Phoenix Antik Kenti
Taşlıca Köyü’nün Asar Tepesi üzerinde bulunan Phonenix Antik Kenti, Karyalılar dönemine dayanıyor. Kent kalıntılarına doğru giderken yol üzerinde birçok mezarla karşılaşacağınızı belirtmek isteriz. Harika bir manzaraya sahip tepeye ulaştığınızda sizi bir değirmen karşılayacak. Günümüze ulaşan kalıntılarının oldukça iyi korunduğu antik bölgede şehir döneminin izlerini kolaylıkla gözlemleyebilirsiniz.
Physkos Antik Kenti
Marmaris’in önceki isimlerinden birisinin Physkos yani Karya dilindeki karşılığı ile Doğakenti olduğunu biliyor musunuz? Reşadiye yarımadasının en eski yerleşim noktalarından birisi olan Physkos, bir Karya liman kenti. İzleri M.Ö 3400 yıllarına kadar giden bu antik liman kenti, günümüzde Marmaris şehir merkezinin kuzeyinde bulunan Asartepe’de yer alıyor. Yamacın üzerine kurulmuş olması bölgedeki diğer antik kentlerle benzer özelliği olarak gösterilebilir. Ancak bu kentten günümüzde bu antik kentten geriye pek fazla kalıntı ulaşmamıştır. Bunun en önemli nedeni ise burasının bir liman kenti oluşu nedeniyle şehirdeki envanterlerin deniz yolu ile başka noktalara taşınması diyebiliriz. Antik kentlere dair özel bir ilginiz varsa bu noktayı gezebilirsiniz.
Syrna Antik Kenti
Bozburun’un köylerinden birisi olan Bayır Köyü, Helenistik Çağ’da önemli noktalardan birisiydi. Syrna Antik Kenti’nin dönemine ait en dikkat çeken yapısı ise Akslepios Tapınağı diyebiliriz.
Thyssanos Antik Kenti
Bozburun’un köylerinden birisi olan Söğüt Köyü’ne oldukça yakın konumlanan Thyssanos Antik Kenti’nde günümüzde eski kale kalıntıları dışında tarihi kalıntıların kaldığını söylemek mümkün değil ancak yine de tarihin etkisini hissedebilirsiniz. Kentin tarihi geçmişine ilişkin ne yazık ki net bilgiler bulunmuyor.
Yorum Yap