Öykü Yalçın İle Seyahat ve Deneyimler Üzerine Keyifli Bir Röportaj Gerçekleştirdik

Öykü Yalçın İle Seyahat ve Deneyimler Üzerine Keyifli Bir Röportaj Gerçekleştirdik

Takipçileri onu 'Öykünün Öyküleri' adı ile tanıyor. Dijital içerik üreticisi ve seyahat bloggerı Öykü Yalçın, seyahat etmenin ve keşfetmenin hakkını veren isimlerden. HIS Travel blog okuyucuları için Öykü Yalçın ile yola çıkış hikayesini ve herkese ilham veren içeriklerini nasıl ürettiğine dair keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. İçinizdeki seyahat aşkını yeniden açığa çıkartacak röportajımızı okumaya davetlisiniz.

HIS Travel: Merhaba Öykü. Önce bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? Öykü Yalçın kimdir, neler yapar?

Öykü Yalçın: 1991 yılında Kuşadası’nda doğdum. Hayatımın doğma, büyüme, yetişme çok büyük bir evresini de burada geçirdim. En büyük şansın turizmin içinde bir ailem olduğu için çok fazla yabancı arkadaş eş dost vardı ve aslında farklı dünyaların varlığını o zamandan beri biliyordum. Seyahat etmek farklı yerleri görme merakı o zamanlar içime tohum olarak ekildi. Aynı zamanda on yıl kadar profesyonel dans ettim. O dönemde de yurtdışı festivalleri olsun çeşitli davetlerdeki gösteriler olsun seyahat diye bir şeyin varlığını ve farklı ülkeler nerde nasıl neler yapıldığı o zamandan beri aklımda olan bir şeydi. Daha sonra üniversite bitip profesyonel kariyerime başladığımda kazancımı artık tamamen seyahat etmek üzerine harcamaya karar verdim. İlk işim için İzmir’den İstanbul’a taşındığımda maaşım sadece ev kirasını ödememe yetiyordu o sıra hiç kıyafet almıyordum ama Moskova’ya uçak bileti alıyorum. Öyle tamamen tercihler doğrultusunda bütün gelirimi gezmeye harcıyordum. Ve sonrasında yüksek lisans ve 3 kere kariyer değişikliği yapsam da gezmeye hep devam ettim. En sonunda bu çocukluğumdan başlayan bu gezme, seyahat ve dünya ile ilgili merak duygusu bende hobiden işe dönüşmüş oldu. Bugün profesyonel olarak gezenim diyebilirim.

 

HIS Travel: Takipçileriniz ve okurlarınız sizi Öykünün Öyküleri blog sayfanızdan ve sosyal medya hesaplarınızdan yakinen tanıyor. Hem blog için hem de sosyal medya hesaplarınız için içerik üretmenin zorlukları neler? Nasıl organize oluyorsunuz?

Öykü Yalçın: Seyahatlerimi yaparken markalarla iş birliği yapıyorum. Mesela uçak biletinden, konaklamasına, kiralayacağım araba vs herhangi bir şekilde markalar seyahatlerimi destekliyor. Dijital medya üzerinden gelir sağladığım şirketim sayesinde, markalarla iş birliği yaparak, artık seyahatlerim için finansman sağlamanın ötesinde artık bundan düzenli gelir de elde ediyorum. Haliyle bu bir hobiden çıkıp iş noktasına dönüştüğü için de profesyonel davranıyorum. Birçok insan bu koşturmalı hayatı yorucu bulabilir ama benim için tam aksi bu tempo beni besliyor.

Açık yüreklilikle söyleyebilirim ki ben ve benim gibi bu işi yapan insanların en zorlandığı nokta ve en beslendiği nokta çok benzer. “İnsan faktörü”. Her ne kadar ben hayatımı açık bir kitap gibi paylaşıyor olsam da, en zorlandığım nokta sürekli yargılanıyor olmak. Bu gerçekten yorucu bir şey. Günlük hayatta sokaktan geçen bir insanın karşısına geçip ona “kaba.” davranmıyoruz. Birinin online olarak ulaşabilmesi, ona her şey yazılabilecek değil. İnsanlar bunu kaçırabiliyor. Özellikle güzellik ürünleri üzerine paylaşımlar yapan influencerlar bu saldırılara daha çok maruz kalıyor. Ben seyahat ile ilgili paylaşımlar yaptığım için çok daha gezi odaklı bir takipçi kitlem var. Faydası da bu aslında. Cape Town’da Masa Dağı’nda benim gezi notlarımı A4 ebatlarında basmış bir takipçim bana fotoğraf atıyor. “Öykü burayı senin yazılarınla gezdim. Çok mutluyum.” diyor. Bu da müthiş bir motivasyon oluyor. Bu yanı daha ağır bastığı için bu işi yapmak günün sonunda keyif veriyor. Benim seyahatlerim sayesinde tempolu bir hayat yaşıyorum ve yolum hep çok güzel insanlarla kesişiyor.

 

HIS Travel: İçerik üreticisi olmanızın dışında aynı zamanda içeriklerden ilham alan bir gezginsiniz. Seyahat alanında üretilen içeriklerde sizi etkileyen, karar vermenizi tetikleyen unsurlar neler oluyor?

Öykü Yalçın: Kendimi “experience junkie” yani “deneyime aç” biri olarak tanımlıyorum. Hayatımda rutine girmekten korkuyorum ve bir şekilde gezmek benim rutinim ama bu rutin bana sürekli değişiklik fırsatı sunuyor. Sanırım anahtar kelime “değişiklik” hayatımda. Herhangi bir yere ilk kez gidiyor olmak, orada ilk kez yürüyecek olmak, bir şeyi ilk kez yiyecek olmak, ilk kez bir şey yapıyor olmak beni çok çekiyor kendine. Beslendiğim kaynaklarda da hep deneyim paylaşımları arıyorum. Eğer bana farklı bir tecrübe vadediyorsa o seyahati yapmaya karar vermişimdir.

HIS Travel: 2.5 yıl gibi bir süre Dubai’de yaşadınız. Yurt dışında yaşamaya ve bu deneyimin seyahat planlarınızda ne gibi değişimlere sebep olduğundan bahsedebilir misiniz?

Öykü Yalçın: Eşim ile son 2,5 senemiz Dubai’de geçti. Çok güzel bir deneyimdi. Orda birçok farklı kültürlerden insan bir arada yaşadığı için senin değerlerinin, senin yargılarının gerçekten evrensel olmadığını, orda herkesin bayramının, dilinin, renginin farklı olduğunu ve böyle şeylere çok da takılmamak gerektiğini çok net gördük. Her ne kadar kendini yetiştirmiş ve mantıklı bir insan böyle şeylerin ayrımını yapabilse de hepimiz içinde yetiştiğimiz dünyaya göre düşünüp, salt kendi bildiğimizi doğru sayabiliyormuşuz. Dubai bunu tamamen yıkmamda çok etkili oldu. Baktığınız yerde ne gördüğünüz çok önemli. Çoğu insan Dubai’de çöl ve lüks binalar görebilir ama orda yaşamak bana bu anlamda çok şey kattı ben de bunu görüyorum. O yüzden iyi ki gittik.

Tüm değişim ben de eskiden seyahatlerimi “yaşadığım yeri arama amaçlı” yaparken şimdi “oradan en fazla deneyimi nasıl alırım” a evrildi. Artık “Ben yaşayacağım yeri bulmak istemiyorum. Sürekli aramak istiyorum”. Çünkü tek bir yerde yaşamak istemiyorum. Hayatımın 3 ayı Avrupa’da 5 ayı Tokyo’da ya da Arjantin’de yaşayabilirim. Bir yerde yerleşme fikri en azından 30 yaşındaki Öykü için çok uzak. İleri de belki farklı olabilir. Bunu da yaşayıp göreceğiz.

 

HIS Travel: Yeni rotaları keşfetmeye hazırlanırken nasıl bir ön çalışma yapıyorsunuz?

Öykü Yalçın: Evimizde asılı bir tahtamız var. Üzerinde Öykü & Umur Bucket List yazıyor. Bu listede yaşam boyu gerçekleştirmek istediğimiz en temel hayallerimiz var. Seyahat planımızı oluşturan temel rotalarımız bunun üzerinden başlıyor. Hemen hemen her gün uyandığım gibi uygun bilet bulabilmek için uçak bileti araştırıyorum. Çoğunlukla da hep çok ucuz biletler alarak geziyorum çünkü bir seyahatin en masraflı kısmı ulaşım olduğundan bunu halletmek tüm geziyi daha hesaplı hale getiriyor.

Tüm uçak, otel, gezi planlaması bende. Umur çoğunlukla o ülkeye adım atana kadar hiç birinden haberdar olmuyor. Gezi sırasındaki Vlog çekimlerimiz, fotoğraflar ise ondan destek aldığım noktalar. Seyahat tasarımımızda geziye ait görev paylaşımımız bu şekilde diyebilirim. En eğlenceli yanı ise eve döndüğümüzde dünya haritamızda gittiğimiz ülkeyi kazımak, bucket listimizde üzerini çizmek. Evet! Bir hayal daha gerçek oldu diyebilmek…

HIS Travel: Japonya da seyahat ettiğiniz ülkeler arasında bulunuyor. Japonya’yı seyahat planlarına dahil etmek isteyen okurlarımız için önerileriniz neler olur?

Öykü Yalçın: Japon kültürüne aşık oldum, o topraklarda bulunduğum zaman boyunca kendimi başka bir gezegende hissettim ve dönünce gerçekten bir ay etkisinden kurtulamadım. Aynı nazikliği ve kibarlığı bulamadıkça üzüldüm, gittiğim her ülkeyi Japonya ile kıyaslar hale geldim. Ülkede 6 farklı şehre gittik, birçok farklı gözlem edindik. Japonlar birey olmanın ötesinde toplum için yaşıyorlar. Muhteşem bir sistem, döngü ve saygı üzerine kurulu geçmiş, şimdi ve gelecek zamanları var. Resmen bana ümit verdi. Bir daha gitmeyi çok istiyorum.

 

HIS Travel: Her zaman hem balayı hem de egzotik tatil listesinin zirvesinde olan Maldivler’de çok güzel bir seyahat deneyimi yaşadınız. Maldivler’i bu kadar cazip kılan şeyler sizce neler?

Öykü Yalçın: Şimdiye kadar Tayland’da Koh Samui ve Phuket, Tanzanya’da Zanzibar, Filipinler’de adalar gibi birçok balayı destinasyonu olabilecek yere seyahat ettim. Hepsini de her gidişimde ister istemez Maldivler ile kıyasladım ve konu tatil gibi tatilse bunu geçebilen olmadı. Diğer rotalar içinde gezi de olsun isterseniz tabii ki seyahat için muhteşemler ama Maldivler konu tatil ve dinlenme olunca bu işin zirvesi. Otel seçeneği sonsuz, kendinizi dilediğiniz kadar şımartabilirsiniz. Okyanusun rengi herhangi bir yer ile kıyaslanamaz. Dünya mutfağını, güleryüzü ve hizmetin kalitesini her anlamda keyifle deneyimleyebiliyorsunuz. Ben her 2-3 senede bir tekrar Maldivler yapmak ve farklı bir yeri keşfetmek istiyorum. Umarım dileğim gerçek olur.

HIS Travel: Dünya’yı keşfetmek bir yanda, Türkiye’yi keşfetmek öte yanda. Türkiye‘de vazgeçemediğiniz tatil rotaları nelerdir?

Öykü Yalçın: Türkiye’de mutlaka yapılması gereken aktiviteler olarak gördüklerimi sıralayacak olursam; Kaş’ın masmavi sularında yüzmek ve dalış yapmak, Kapadokya’da devasa yeraltı şehrini gezmek ve balona binmek, Bozcaada’da Polente’de muhteşem gün batımı yapmak, Göcek’te yelkenli yapmak, Doğu Ekspresi ile Kars’a 24 saat süren yolculuk, Trabzon ve Rize’nin yeşil doğasını ve mutfağını keşfetmek, Antep’te gurme turu yapmak, Denizli’de antik havuzda tarihi eserlerin içinde yüzmek, Akyaka’da Kitesurf dersi almak, Datça’da Knidos Deniz Feneri’ne tırmanmak ve Akdeniz’de mavi gökyüzü ile mavi sular arasında yamaç paraşütü yapmak var.

 

HIS Travel: Bu zamana kadar yolculuklarınızda sizi en çok etkileyen deneyimler neler oldu?

Öykü Yalçın: Japonya seyahati sanki başka bir gezegene ışınlanmaktı benim için. Metro’da çizgi film müzikleri çalıyor. Yediğiniz yemekler çok ilginç. Menüye baktığınızda tanıdık hiçbir şey yok. Çünkü her restoranda sushi vs tanıdık yiyecekler de yok. İnsanların tipi farklı. Girdiğiniz dükkânlardaki kıyafetlere kadar her şey farklı. Gerçekten farklı bir gezegendeymiş gibi hissettirdiği için yine gitmek isterim Japonya’ya. Meksika keza öyle. Yemek, dans, eğlence. Kırmızı ışıkta bile uyuyabilen taksicilerin tembelliği, insanların hayata eğlenmek için geldiği bir yer olduğu için Meksika’da favorilerim arasında. Ya da İzlanda’da, hiçliğin ortasında siyah bir kumsaldasınız ve volkanik dağlar hala patlıyor. Filipinlerde balina köpekbalıkları ile dalış yapmak. Bunlar gibi çok görkemli bir şeye şahitlik etmek de muhteşem. Bunlar yaşadığım en unutulmaz deneyimler.

 

HIS Travel: Son olarak isteyip de gitme fırsatı bulamadığınız, hayalinizi süsleyen rotalar var mı?

Öykü Yalçın: Nisan ayında Everest ana kampa tırmanmayı planlıyorum. Bu da baya farklı bir deneyim olacak benim için. Oraya gidip, sadece Katmandu’yu görmek istemiyorum artık. Bunun için düzenli olarak haftanın 3 günü spor yapıyorum. Doktor kontrollerimi de yaptıracağım. Bu seyahati hikayeye dökmek için şimdiden sabırsızlanıyorum. Eskisi kadar koştura koştura yaşamak istemiyorum. Ama yine de içimdeki o çocuk onu da yap, bunu da, hadi hemen yap diye benim peşimden geliyor. Rahat batıyor belki de ben duramıyorum.

Öykü Yalçın'ı instagram.com/oykununoykuleri adresinden ve web sitesinden takip edebilirsiniz. 

Yorumlar (0)

Yorum Yap