
Türkiye’deyken Kendinizi Japonya’da Hissedeceğiniz Yerler
Japonya ile Türkiye birçok özellik bakımından kesişen iki kardeş ülkedir. Özellikle kültür ve gelenek açısından oldukça büyük benzerlikler olduğu aşikar. Bu dostluğun çok uzun zamanlara dayandığını ve 1925 yılında diplomatik olarak kanıtlanmış olduğunu söyleyebiliriz. Dil konusunda Japonca zor ve alışılagelmişin dışında gibi gözükse de aslında Türkçe gibi sondan eklemeli bir dil olduğu için yapı olarak çok benzerlikleri olduğunu söylemekte fayda var. Japonya’ya çok gitmek isteyen belki de geçtiğimiz bahar – yaz ayları için plan yapmış olanların maalesef ki Covid-19’dan dolayı planları bozulmuş olabilir ve halen virüs devam ettiği için yurtdışına çıkmak gözünüze tehlikeli gibi gelebilir. Bu yüzden eğer Japonya’ya gitmek isterseniz bunun küçük çaplı halleri Türkiye’de de mevcut durumda. İşte sizler için hazırladığımız kendinizi Japonya’da gibi hissedebileceğiniz yerler!
Konya - Kyoto Japon Parkı
Türkiye’nin en büyük Japon Parkı olarak bilinen Kyoto Japon Parkı 2010 yılında Konya’nın Selçuklu ilçesinde yapımı tamamlanmış ve halka açılmıştır. 36 bin metrekarelik alandan oluşan bu park Kyoto ile Konya arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirmek amacıyla yapılmıştır. Japonlar ve diğer yabancılar tarafından oldukça rağbet gören turistik bir yerdir. Özellikle bu alan tasarlanırken Japon mimari yapı tarzına ve kültürüne uygun olması dikkat edilmiştir ki park içinde yürüdükçe kendinizi Japonya’da gibi hissedersiniz. Parkın tam ortasında büyük bir gölet bulunmaktadır ve ahşap ya da taş köprüler ile gölet üzerinde geçişi sağlamak mümkündür. Gölün içinde bulunan japon balıkları ve çeşitli balıklar da misafirleri güzel bir manzarayla karşılamaktadır. Pek çok yürüyüş parkuru ve patika da bulundurduğu için dilediğiniz gibi gezebilir yürüyüş yapabilirsiniz. Taş fenerler eşliğinde seyir teraslarını misafirlere sunan parkın her tarafını bir sürü japon bitkileri ve özellikle sakura ağaçları ile çevrilidir. Bunun haricinde kuru bahçe ve bambu su oyunları ile birlikte çay evi ve oturma alanları bulunduran park Japon mimarisine uygun tasarlanmış ve tapınağı andıran kafeteryayı da içinde barındırıyor. Hiçbir ücret ödemeden girebileceğiniz bu parka 08.00 ile 23.00 arasında her gün ziyaret edebilir ve ailenizle keyifli dakikalar geçirebilirsiniz.
Eskişehir – Japon Bahçesi
Osaka Sanat Üniversitesi’nin profesörlerinden olan Masao Fukahara tarafından çizilen ve Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Nabuaki Tanaka fikirleri ile hazırlanan Japon Bahçesi 2010 yılında Eskişehir’de açılmıştır. 22 dönümlük araziden oluşan bu bahçe 6 ay kadar çok kısa bir sürede yapım aşamaları tamamlanmıştır. Bu bahçe Chisen Kaiyushiki adı verilen yani gölet veya şelaleyi içeren etrafını ise birçok ağaçlar ve bitkiler ile çevreleyen bir stil ile inşa edilmiştir. Bahçenin orta kısmında gölet ile beraber etrafında göl kenarı verandaları yer almaktadır. Göletin içindeki çeşitli balıkları da taş köprü aracılığı ile görmeniz mümkün. Ağaç ve bitkileri içinde bulundurmasıyla birlikte japon tarzı taş heykellere de yer veriyor. Japon mimarisi tarzı seyir terası ve çevresindeki sakura ağaçlarıyla birlikte eğer sakuranın çiçek açtığı zamanlarda ziyarete gelirseniz kendinizi Japonya’da gibi hissederseniz şaşırmayın. Bunun haricinde Japon çay evi ile Karesansui adı verilen kumdan yapılan bir bahçenin inşaası yapılacağı belirtilmiş durumda. Eğer bu bahçeyi görmek isterseniz 08.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
İstanbul - Baltalimanı Japon Bahçesi
Türkiye Japonya kardeşliği gibi İstanbul’un da kardeş şehri Yamaguchi Eyaletinde ki Shimonoseki’dir. 1972 yılında bu iki şehir arasında kardeş şehir antlaşması yapılıyor ve bunun başlıca sebeplerinden biri ise çok ortak noktalarının olması. Bu kardeşliğe ithafen 2003 yılı “Türkiye’de Japon yılı“ olarak biliniyor ve Shimonoseki şehri tarafından İstanbul Sarıyer’de bu park kuruluyor. Asıl parkın halk ile buluştuğu yıl ise 2015 yılı oluyor ve her iki şehir tarafından restorasyonları bu yılda tamamlanıyor. Japonya’ya ait birçok etkinlik de her yıl burada düzenleniyor ve Japonlar ile Türkler arasındaki dostluk bağları pekiştiriliyor. Park içerisinde şelale ve gölet bulunurken etrafını da çeşitli ağaçlar ve japon bitkileri çeviriyor. Ayrıca çay odası ve dinlenme alanları da mevcut. Sakura ağaçlarına da yer veren bu parkı eğer mart sonu veya nisan başında ziyarete giderseniz sakuranın çiçek açtığı zamanda kendinizi Japonya’da gibi hissetmeniz mümkün. Ziyarete gitmek isterseniz de bu bahçeye girmek için herhangi bir ücret talebinde bulunulmuyor ve her gün 9 ile 19.30 ( kışın 17.30 ) saatleri arasında halka açık durumda.
İstanbul – Japon Sanat Merkezi
Japon ve Türk sanatının kesişmesi amacıyla kurulmuş olan bu merkez 2010 yılından bu yana Kadıköy’de faaliyet göstermektedir. Japon Sanatı severler için bu merkez içinde her imkanı bulunduruyor ve Japon eğitmenlere de yer veriyor. Her yıl Japon Sanat Festivali düzenlenmekte ve Japonlara ait sanat eserleri ile birlikte kimonolar da sergilenmekte üstelik çay seremonisi ve sushi yapımı gibi pek çok etkinliği içeren bu festivalde isterseniz Japon sanatlarını kendiniz de yapma imkanı yakalayabilirsiniz. Ayrıca Japonya’ya ait dans gösterilerini de izleyebilirsiniz. Bu festival dışında her yıl düzenli olarak Nittoten Sergisi başta olmak üzere buna benzer sanat sergileri de yapılmaktadır. Ek olarak bu merkezde İkebana ( çiçek düzenleme sanatı ) ve Origami ( kağıt katlama sanatı ) workshopları ile birlikte birçok Japon sanatlarını içinde barındırmaktadır. Eğer Japonya geleneksel sanatlarına ilginiz varsa ve bu sanatları öğrenmek isterseniz gidebileceğiniz atölyeler:
Sumi-e Atölyesi: Mürekkep ile yapılan Japon sanatı ( Çocuklar için de mevcuttur )
Shodō Atölyesi: Harflerin estetik bir biçimde yazıldığı Japon kaligrafi sanatı
Koto Atölyesi: Japonya’ya özgü olan kato çalgısının bulunduğu müzik sanatı, Japon Tekniği ile Sulu Boyama Atölyesi
Bushido Atölyesi: Liderlik, stratejik düşünme ve kişinin kendi özelliklerini ile becerilerini geliştirdiği düşünce sistemi
Manga Akademisi: Japon çizgi romanları adı verilen mangaların çizimi
Kırşehir - Japon Bahçesi (Mikasanomiya Anı Bahçesi)
Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi tarafından 1993 yılında, Altes Prensi Takahito Mikasa’nın Kalehöyük kazılarını başlatması anısına yapılıyor Japon Bahçesi. Kırşehir'in Kaman ilçesinde yer alan ve Japonya sınırları dışarısında en büyük bahçe olma özelliği taşıyan Japon Bahçesi'nde Sumeru Dağı'nın minyatürü, mini bir çağlayan ve çok sayıda bodur bitki, ağaç ve gölet bulunuyor. Avrupa Center Mimarlık ve Kentsel Tasarım Sanat Çalışmaları ile Chicago Kütüphanesi tarafından "En İyi Yeşil Tasarım" ödülü alan Japon Bahçesi'ni Japonlar başta olmak üzere geçen yıl yaklaşık 100 bin yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor.
Yorum Yap