''Sektörler Covid-19 Krizinden Kurtulmayı Nasıl Başarır?'' Konseptli İlk Think & Talk Etkinliğinde Neler Konuşuldu?

''Sektörler Covid-19 Krizinden Kurtulmayı Nasıl Başarır?'' Konseptli İlk Think & Talk Etkinliğinde Neler Konuşuldu?

Mobilefest ve Pazarlama Türkiye ortaklığıyla yayınlanan ilk Think & Talk etkinliği ilgiyle karşılandı. Sektör profesyonellerinin katılımlarıyla renklenen''Sektörler Covid-19 Krizinden Kurtulmayı Nasıl Başarır?'' konulu webinar 10 Nisan saat 14:00’de canlı olarak gerçekleştirildi. Online mecralardan canlı yayınlanan oturumda Covid-19 sebebiyle sektörlerin nasıl etkilendiği, ilerde hangi adımlar atılmalı gibi başlıklar ele alındı.  Videonun tamamını izlemek için buraya tıklayabilirsiniz. Sizler için derlediğimiz konuşmadan önemli kısımları gelin birlikte inceleyelim.


Çağdaş Polat: Mevcut durum iş hayatını ve sizin bulduğunuz şirketi nasıl etkiledi?

Erdem Tolon: Covid-19’un etkisiyle izleyici ve tüketici davranışları değişmeye başladı. Aynı zamanda yayın içerikleri de değişmeye başladı. Fakat her tüketici aynı oran ve hızda değişmiyor.

Çağdaş Polat: Google geçenlerde bazı veriler açıkladı. ''Rapor, dışarı çıkma oranı %60, markete gitme oranı ise  %20 azalmış'' gibi veriler içeriyordu. Aslında çokta büyük oranlar içermeyen veriler bunlar. Peki sizin elinizde son 1-2 aydır çıkarttığınız somut bir veri var mı?

''Geleneksel ve Dijital Mecralar Bu Dönemde Popülerleşti''

Erdem Tolon: Mobildeki artışı çok net görebiliriz. Buna sadece Türkiye örneğinde değil, global ölçekte bakmak lazım. Hangi sektörlerin nasıl etkilendiğini borsaya bakarak kolaylıkla inceleyebiliriz. Örneğin X firmasının, hisse senetlerine bakın. Ocak’ta o şirketin hisse senedi değeri neydi, mart ayında ne oldu? TV, radyo mecrası için olumlu yansıyor. Geleneksel ve dijital mecralar bu dönemde popülerleşti.

Çağdaş Polat: Tam bu noktada volkan Bey’e şu soruyu soralım: Spotify kullanımlarında gözlemlediğiniz bir artış oldu mu?

Volkan: Mart sonundan sonra herkesin evde olması mecrayı masaüstünden dinleme oranını arttırdı. Onun yanında mobil oyunlarda kullanıcı sayısı %30 arttı.

Çağdaş Polat: Linkedin mecrasının kullanımının alışkanlıkları değişti mi?

Volkan: Global’e baktığınız zaman Linkedin kariyer hayatında oldukça önemli bir site. Yüzyüze toplantılar olmadığı için Linkedin daha da önemli bir konuma geldi. B2B pazarlama yapan şirketlerde etkinliklerini arttırdı.

Çağdaş Polat: Biz Think & Talk’u Mobilefest ve Pazarlama Türkiye ile ortak kurguladık. Mobilefest Hıs Travel’ın markası. Salgın başladığı zaman evden çalışmaya başlayan ilk seyahat şirketlerinden birisi olduk. Japon mantığıyla tüm şirket çalışanlarıyla beraber toplantı yapıyorduk. Şimdi aynı mantığı online’a taşıdık. Ve bu iş yapış şeklini değiştirdi. Sizin hep kendi şirketinizde hem de sektörde duyduğunuz paydaşlarda gözlemlediğiniz neler oldu?

Erdem Tolon: Evet, şirketimizde birtakım uygulamalar kullanıyoruz. Evden çalışma uygulamasının katmanı çok fazla. Ulaşım giderlerinin büyük çoğunluğu ciddi şekilde düştü. Eğer işinizi bu şekilde idame ettireceğinizi düşünüyorsanız uzun vadede kira maliyetleri de düşecektir. Bunun yanında çevreye karşı olumlu etkileri olacaktır.

Volkan Biçer: Türkiye bizim operasyon merkezimiz olduğu için online görüşmeler bizim her zaman tercih ettiğimiz bir yöntemdi. Biraz canlı yaşan bir ofisimiz vardı, şu an herkes evde çalışıyor. Fakat performans anlamında hiçbir sıkıntı yok. İş ortaklarımızın evden de çalışması hepimize farklı bir motivasyon getirdi.

Çağdaş Polat: Müşteri ve ajans tarafında nasıl farklı bakış açıları gelişebilir?

Volkan Biçer: Reklam sektörünün çalışma disiplininde performans yönetimi tamamen gözle yapılıyor. Bence burada bir farklılık gerek. Bunun farklılaşması gerek. Çalışanların ne kadar çalıştığını ölçen tool’lar var, gerçekten bir çalışanın verimliliğini ölçmek için bulut tabanlı bir platformun gerekli olduğunu düşünüyorum.

Erdem Tolon: Biz ajanslara hizmet veren bir kuruluşuz. İşimizin doğası gereği her sabah datalarımızı müşterilerimize sunuyoruz. Volkan’ın dediği gibi bulut tabanlı platformların ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı. Bu teknolojinin öncelikle hem ajans hem de reklam verenlerin taraflarında alt yapısının oturtulması gerekiyor. Her şeyin KPI’ı tutulması gerekiyor ve teknoloji bize bu imkanı verebiliyor. Şirketlerin kendi içerisinde ölçüm yapabilmesi için bu konuda yatırım yapması önemli. 

Çağdaş Polat: Dijitalleşen ve dijitalleşemeyen kavramı sürekli vardı. Şu anda onlineda veya mobilde var olmayan şirket olumsuz sonuçlarla karşılaşabiliyor. Peki geleceğe yönelik sormak gerekirse; bundan 5 sene sonrası için eğitim alanında veya eğitim alanında ne gibi farklılıkların olmasını bekliyorsunuz?

Volkan Biçer: Eğitimde online derslerin başlama süreci biraz hızlı oldu. Eski dijitalin yaygın olmadığı durumlarda ortaya çıkan alışkanlıklar bizim ekstra masraf yapmamıza da sağlıyor. Örnek vermek gerekirse; bu süreçten önce bizim yapmış olduğumuz seyahatlerimizde şu an tasarrufumuz 200-300 bin TL oldu. Covid’in etkisi haricinde işimizde hiçbir değişiklik olmadı. Çocuklar haftada 2-3 gün okula gidip geri kalan zamanlarda evde eğitim görebilir. Şu anda bu süreç aynı zamanda bir farkındalık da yarattı. Bu ne kadar sürecek, nereye kadar gidecek bağlamında hepimiz şoktayız. Ama mutlaka bu yaşayış biçimimizde zamanla farklılık gösterecektir.

''Yapay Zeka Girişimleri Hız Kazanacaktır''

Erdem Tolon: Zaman içerisinde temassız alışveriş hız kazanacak. Kimseyle temas etmeden ürünleri alabileceksiniz. Evden çalışma konusunda ise çalışanların gözünden olaya bakmak lazım. Fiziki ortam tabii ki önemli. Belki ilerde bununla ilgili şirketlerde ortaya çıkabilir. Sağlık ve hijyene yatırım yapan markaların bu süreçte öne çıkmış olduğunu görüyoruz. Yapay zeka girişimleri giderek hız kazanacaktır.

Çağdaş Polat: Sizin şirketinizle alakalı yaptınız projeksiyon nedir ve yoğun olarak maruz kaldığımız ‘’evde kal’’ mottosuyla insanlar nasıl yeniden ticarete yeniden katılacaklar? Fikirlerinizi alabilir miyiz?

Volkan Biçer: Çalışırken bir anda kendimi ünlü bir e-ticaret sitesine bakarken buldum ve ‘’ Buna gerçekten ihtiyacım var mı?’’ diye düşündüm. İnsan harcamaya her zaman meyillidir. Bu süreç ne kadar sürer bilmiyoruz. Fakat Türkiye’ye bakarsak Türklerin daha çok kriz yönetimine alışkın olduğunu söyleyebiliriz. Firmaların özellikle bu süreçte nakit yönetimini kurgulaması önem taşıyor.

Erdem Tolon: Sürecin ne zaman tam olarak biter bilmiyoruz. Şu ana kadar alınan önemler gayet etkili gözüküyor. Fakat her senaryoya şirketlerin hazırlıklı olması lazım. Çok fazla günlük para kazanarak ev geçindiren insan var. Bence herkesin bu süreçte çevresine yardım etmesi çok önemli, umarım hızlı bir şekilde atlatacağız bu süreci.

''İnsan Tüketim Yapmaya Her Zaman Meyillidir''

Çağdaş Polat: Şu an içinde bulunduğumuz günlerde hepimizin 100’er milyon doları olduğunu düşünürsek, sizce bu parayı nereye yatırmalıyız?

Volkan Biçer: Dijital olarak ne görüyorsak ona yatırım yapmakta fayda var. Mesela turist rehberiyseniz, İstanbul’u anlatan YouTube videoları çekebilirsiniz. Çünkü tüm dünyada sınırlar kapandı, aslında bence sınırlar sonuna kadar açık. Çünkü dünyanın her yerine dijitalden iş yapabilirsiniz. Ama işlerini dijitale çevirmeyenler 1 milyar dolarları olsa bile bu süreçte kaybedeceklerdir.

Erdem Tolon: Teması azaltacak şekilde yapmış olduğunuz tüm uygulamaları rahatlıkla hayata geçirebilirsiniz. Krizi fırsata çevirebilmek burada önemli. Bu doğal seleksiyonun içinde yeni dünyaya ayak uydurabilen şirketler hayatta kalmayı başaracaklardır.

Çağdaş Polat: Kendi bulunduğunuz alandan baktığınızda Covid-19 sağlık sektörünü nasıl etkileyecek?

Erdem Tolon: Online-education, online-working, online-medication yapılabilir. Her kişiye bir doktor düşmeyeceğine göre burada yapay zekanın öne çıkacağını düşünüyoruz. Burada yine teknolojiler üzerinden kişilerin sağlık durumlarının takip edileceği öngörülüyor. Baktığımızda Covid-19 bir katalizör etkisi gösterdi. Örnek veriyorum: 10 sene içerisinde teknoloji gelişecekse, bu sebepten ötürü 5 sene içerisinde gerçekleşecektir.

Volkan Biçer: Erdem Bey’in tüm dediklerine katılıyorum. Bir tek şunu ekleyebilirim: Start-up dünyası dediğimiz zaman her zaman online kanallardan gidiyorlar. Ben özellikle Covid-19’la beraber Türkiye’de start-upların çıkacağını düşünüyorum. Şu an nasıl ki solunum cihazları üzerinde çalışılıyorsa, ciddi şekilde sağlık ve sağlık cihazları üzerine ciddi yatırımların olacağını düşünüyorum. Bunun girişimci tarafından da farklı bir pencerelerini açacağını düşünüyorum.

Konuşmacılar Hakkında

Etkinliğe katılan birbirinden değerli konuşmacıları tanıyalım:

Çağdaş Polat Kimdir?

2009 yılında bilgisayar mühendisliğini tamamladıktan sonra 2012 yılı itibariyle pazarlama alanına rotasını çevirerek kariyer yolunu değiştirdi. Son 7 yıldır turizm sektöründe pazarlama alanında çalışıyor. Şu anda HIS Travel’da Regional Marketing Manager olarak görevini sürdürmektedir.

Volkan Biçer Kimdir?

2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri bölümüne tamamladıktan sonra, Galatasaray Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamladı. 3 yıl Turkcell, 2 yıl Yahoo serüveninin ardından Mobilike’ı kurdu. 5 yıl MMA Türkiye’de üst seviyede görev aldı. 2015’te Mobilike AdColony tarafından satın alındıktan sonra 3 yıldır Adcolony’nin EMEA&LATAM Genel Müdürü olarak görevini sürdürüyor. 22 Ekim 2020 Pazarlama Türkiye Zirvesinin konuşmacıları arasında yer almaktadır.

Erdem Tolon Kimdir?

2002 yılında Koç Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun oldu. Ardından Norwegian School of Economics’te masterını tamamladı. 15 yıldır medya araştırma şirketlerinde üst seviye yöneticilik yapıyor. Şu anda Kantar Media’da Genel Müdür Yardımcısı görevini yürütürken aynı zamanda MMA Türkiye’de Yönetim Kurulu Eşbaşkanı olarak görev almaktadır.

Diğer Think & Talk konu başlıklarımıza linklerden ulaşabilirsiniz.

''5G Sonrasında Bizi Neler Bekliyor?'' Konseptli 2. Think & Talk Etkinliğinde Neler Konuşuldu?

''Yeni Normal ve E-Ticaret Algısı'' Konseptli 3. Think & Talk Etkinliğinde Neler Konuşuldu?

‘’Covid-19, E-Spor’da Neleri Değiştirdi?’’ İçerikli 4. Think & Talk Etkinliğinde Ön Plana Çıkan Başlıklar