
Müşküle Köyü ve Nazım Hikmet Çınarının Hikayesi
Türkiye’nin kendine has tarihi ve doğal güzelliklerini ne kadar tanıyorsunuz? Mesela size Müşküle desek tanıdık gelir mi? Eğer daha önce bu ismi duymamış ve her zamankinden farklı seyahat rotalarına ihtiyacınız varsa, bir de pandemi döneminde araç ve karavan kiralayarak ya da şahsi arabamla gidebileceğim bir yer arıyorum diyorsa sizi Müşküle Köyü ile tanıştırabiliriz.
Üzüm, zeytinyağı, üzümleriyle, iğne oyası, Hisar Kalesi, tarihi çınarı, Osmanlı mimarisi ve 80 metre yüksekliğindeki Sarıkaya'sıyla ile ünlü Müşküle Köyü’nü tanımaya başlayabilirsiniz.
Müşküle Köyü Nerede?
Bursa ilinin İznik ilçesine bağlı mahalle olan Müşküle Köyü, İznik Gölü'nün güney sahili çevreleyen Katırlı Dağları'nın yamacında, İznik Gölü’ne hakim bir tepe üzerine kurulu. Enfes bir İznik Gölü manzarasına sahip olan Müşküle Köyü, İznik ve Orhangazi ilçelerinin sınırında yer alıyor. Köyün doğusunda Mustafalı ve Göllüce Köyü, kuzeyinde İznik Gölü, batısında Narlıca Beldesi, güneyinde Yenişehir ilçesinin Süleymaniye Köyü bulunuyor.
Müşküle Köyü’nün Tarihçesi
Nedir bu köyün hikayesi ve tarihi diye merak edenlere kısaca özetlemek gerekirse köyün kuruluşunun Selçuklular Dönemi’ne denk geldiği söyleniyor. Bu görüşü savunacak kanıtlar ise 450 yıllık yazılı mezar taşları ve XIV. yüzyıl sonlarından kalma çınar ağaçları.
Müşküle Adı Nereden Geliyor?
1530 tarihli yayınlarda köyün adı Müşkire olarak geçse de günümüzde köy Müşküle olarak biliniyor. Köyün içinde mezarları bulunan Müşkül Dede ve Hasan Dede adlı iki erenin arkadaş olduklarını ve savaş yıllarında da beraberliklerini sürdürdüklerini ve bu köyü kurdukları söyleniyor. Adını Müşkül Dede’den alan köy, Kurtuluş Savaşı’nda da büyük bir rol üstlenmiş.
Günübirlik Müşküle gezinizi elbette şahane bir İznik gezisiyle birleştirmeniz mümkün. İznik gezilecek yerleri içeriğimizi incelemek için bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Müşküle Köyü ve İznik gezisi yapmak için araç kiralama seçeneğini düşünürseniz seyahatlerinizde özellikle pandemi döneminde araç kiralamanın avantajları hakkındaki içeriğimizi okuyabilirsiniz.
Nazım Hikmet Çınarının Hikayesi
1940-50 yıllarında Bursa Cezaevi'nde yatan Türk Edebiyatı'nın usta isimlerinden Nazım Hikmet, hapishane zamanlarında İsmail Başaran adındaki bir mahkumla tanışır. İsmail Başaran Müşküle Köyü'ndendir ve hapisten çıktıktan sonra tüm köye Nazım'ı anlatır durur. O dönemin Müşküle Köyü muhtarı olan Fevzi Bey, İsmail Başaran'ın Nazım'ı anlatmasından ve onun 'Tepemde bir de çınar olursa, taş maş da istemez hani..." sözlerinden etkilenerek ölümünden bir yıl sonra bu vasiyeti yerine getirmek için İznik Gölü'ne nazır bir zeytinliğin içine bir çınar ağacı diker.
Vasiyet şiirinde bahsettiği bu sözleri yerine getirmek için dikilen o çınar ağacında ayrıca Nazım Hikmet'in Moskova'daki mezarından toprak da yer alıyor.
Nazım Hikmet'in Vasiyet Şiiri
Türkiye'nin en ünlü şairlerinden birisi olan Nazım Hikmet bu şiiri 1953 yılında yazmış:
Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
ölürsem kurtuluştan önce yani,
alıp götürün
Anadolu'da bi köy mezarlığına gömün beni,
Hasan beyin vurdurduğu
ırgat Osman yatsın bir yanımda
ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.
Traktörle türküler geçsin alt başından mezarlığın
seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
tarlalar ortamalı, kanallarda su,
ne kuraklık, ne candarma korkusu.
Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
toprağın altında yatar upuzun
çürür kara dallar gibi ölüler,
toprağın altında sağır, kör, dilsiz.
Ama bu türküleri söylemişim ben,
daha onlar düzülmeden
duymuşum yanık benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden.
Komşulara gelince,
şehit Ayşe'yle ırgat Osman,
çektiler büyük hasreti sağlıklarında
belki farkında bile olmadan.
Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
öylece gibi de görünüyor
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani.
Bursa Bölgesinde Yer Alan Tarihi Çınar Ağaçları
İznik-Bursa rotanızı bölgenin diğer tarihi ağaçlarını keşfetmek için şekillendirmek isteyebilirsiniz. Bunun için görmeniz gereken anıt ağaçları şöyle sıralayabiliriz;
- Çekirge'de Uludağ yolu üzerindeki İnkaya köyündeki 600 yaşını geçkin Türkiye'nin en büyük çınar ağacı
- Ağlayan çınar ağacı olarak bilinen ve Mehmet ile Eleni'nin aşkını yaşatan Gölyazı'daki 700 yıllık çınar ağacı